Ağu 08

TARİHTE BUGÜN

8 AğustosAfganistan‘da Bağımsızlık Günü

1526 – Uyluk Kuşatması sonuçlandı ve Uyluk şehri, Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katıldı.

1949 – BhutanHindistan‘dan ayrıldı.

1974 – ABD Başkanı Richard NixonWatergate skandalı nedeniyle istifa etti. Nixon, istifa eden ilk ABD Başkanı oldu.

1991 – Dünyanın en yüksek radyo kulesi olan Varşova Radyo Kulesi teknik bir hata nedeniyle yıkıldı.

2008 – 29. Olimpiyat OyunlarıPekin‘de başladı.

Girolamo Fracastoro (ö. 1553)

Aliya İzzetbegoviç (d. 1925)

Roger Federer (d. 1981)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Ağu 08

ÜLKÜCÜLÜK(MİLLİYETÇİLİK)SİZİN SERMAYENİZ DEĞİLDİR.

ÜLKÜCÜLÜK (MİLLİYETÇİLİK) SİZİN SERMAYENİZ DEĞİLDİR

“Bir Yahudi, bir Hristiyan ve bir Müslüman kimin daha çok dindar olduğuna dair tartışıyorlarmış.
“Çölün ortasında devemin üzerinde gidiyordum” demiş Müslüman. “Aniden, nereden geldiği belli olmayan çok büyük bir kum fırtınası koptu. Devemin yanına uzandım, deveyle birlikte kumlara daha çok gömüldükçe, gerçekten sonumun geldiğini düşündüm. Ama, Allah’a inancımı yitirmedim. Dua ettim, dua ettim ve aniden etrafımdaki on millik alanda fırtına durdu ve ben köyüme dönebildim.
Hristiyan, “Bir gün okyanusta küçük bir kayıkta balık tutarken, dev bir fırtına koptu. 2 metre boyunda dalgalar! Gerçekten sonumun geldiğini sandım. Tanrı ‘ya dua ettim, dua ettim ve sonra etrafımdaki on millik alanda fırtına dindi, ben karaya çıkabildim.”
Yahudi anlatmaya başlamış. “New York şehrinin ortasındayken, yerde siyah bir çanta gördüm. Çantanın içine bakınca parayla dolu olduğunu gördüm. Cumartesi günü olduğundan ve bizim bu kutsal günümüzde paraya el sürmemiz yasak olduğu için, gerçekten sonumun geldiğini düşündüm. Ama, inancımı yitirmedim. Dua ettim, dua ettim ve aniden, etrafımdaki on millik alanda “Salı” oldu.”

Birileri de öyle dua etti dua etti ki birdenbire adaysız parti genel başkanı “ülkücü kardeşim” deme cesaretini gösterdi.

Hey be seçim sen nelere kadirsin.

Neredeyse her günü cuma ilan edecek anlı şanlı siyasetçiler. Biraz daha dua gerek hepsi bu.

Kardeşlik mi?

Ne zaman başladı sizinle?

Ne zamana kadar?

Güldürmeyin….

Yok ben almayayım sizinle kardeş olmayı. Yok o kadarını bu bünye kaldırmaz.

Ülkücülük sizin için sermaye midir?

Sıkışınca piyasaya süreceğiniz borsa senedi midir yoksa?

Ülkücülük rant kapısı değildir beyler. Bırakın şu davanın yakasını. Ne zaman kıçınız sıkışsa “eli kanlı katillerin” yanında soluğu alıyorsunuz. İşimize gelmeyince delege seçimine müdahil olup liste değiştiriyorsunuz. Bu mudur sizin anladığınız ülkücülük?

Sıkışınca hop ülkücülük…

İktisat doktorum gelin şu ülkücülük adını cumhur ittifakına güzelce anlatın. ÜLKÜCÜLÜK Türkçülüktür deyin de daha fazla ayaklar altına almasınlar.

ÜLKÜCÜLER Fatiha bilirler deyiverin gari.

ÜLKÜCÜLER sadece Başbuğ Alparslan Türkeş’i LIDER bilirler başkasını tanımazlar…

Ülkücüleri “milli devlet ” olma ülküsünden kimse vazgeçiremez söyleyiverin.

Ülkücüler sadece DAVASINA biat eder hatırlatırsınız artık değil mi?

Alıntı: Doğan Ay

Posted in Gündem | ÜLKÜCÜLÜK(MİLLİYETÇİLİK)SİZİN SERMAYENİZ DEĞİLDİR. için yorumlar kapalı
Ağu 07

TARİHTE BUGÜN

7 Ağustos:

1807 – İlk buharlı yolcu gemisi ClermontNew YorkAlbany arasında ilk seferini gerçekleştirdi.

1942 – ABD ile Japonya arasında Guadalcanal Muharebesi başladı.

1960 – Fildişi SahiliFransa‘dan bağımsızlığını ilan etti.

1990 – Kuveyt‘in Irak birliklerince işgali üzerine ABD, “Çöl Kalkanı” harekâtını başlattı, savaş uçakları Suudi Arabistan‘a gönderildi.

1998 – Amerika Birleşik Devletleri‘nin Darüsselam ve Nairobi‘deki konsolosluklarına yapılan bombalı saldırılarda 224 kişi öldü.

Charlize Theron (d. 1975)

Aleksandr Blok (ö. 1921)

Rabindranath Tagore (ö. 1941)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Ağu 07

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Ne mutlu Türk’üm diyene!” Atatürk

* “Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; zira sahih dönüşümler hep içten gelir.” İbn Rüşd

* “Bana Türklerden kurulu bir ordu verin, dünyayı rehin alayım.” Napolyon

* “Biz ki Turan’ın meliki, Türkistan’ın emiriyiz. Biz ki milletlerin en eskisi ve en ulusu Türk’ün başbuğuyuz. Eğer bizim kudretimizden şüphe duyarsanız, kurduğumuz binalara bakın.” Timur

* “Arapça küfür duysa elini açıp Amin diyecek cahil çok bu memlekette. O yüzden Türkçe’ye sahip çıkalım, cahiller üremesin…” İlber Ortaylı

* “İnsanların yaşadığı en büyük hapishane, başkalarının onlar hakkında ne düşündüğüne dair duydukları korkudur.” David Icke

Posted in Atasözleri Vecizeler | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Ağu 06

TARİHTE BUGÜN

1682 – II. Viyana Kuşatması ile sonuçlanacak savaş ilan edildi.

1806 – Kutsal Roma İmparatorluğu yıkıldı.

1915 – Kirte Bağları Muharebesi başladı.

1924 – Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.

1945 – II. Dünya Savaşı‘nda ABD tarafından Japonya‘nın Hiroşima kentine atom bombası atıldı: 70.000 kişi o anda, onbinlerce insan da ileriki yıllarda radyasyon nedeniyle öldü.

Alexander Fleming (d. 1881)

Nabizâde Nâzım (ö. 1893)

Andy Warhol (d. 1928)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Ağu 06

BİR BENİMLE NE OLUR Kİ?

BİR BENİMLE NE OLUR Kİ?

“Bir benle ne olur ki?” dediğin andan itibaren kim olduğunu unutursun aman ha…                     

Sosyolojik ve psikolojik savrulmaların, çözülmelerin ve çöküşün yaşandığı cezir (düşüş) dönemleri, insandaki moral değerleri yozlaştırarak onun maddi direncini kırıp gücünü yok ettiği yamanca dönemlerdendir…

Cezir (düşüş) yaşandığı dönemleri yaşamak talihsizliğine düşenlerdensen baştan söyleyeyim ümitsizliğe düşerek “Bir benle ne olur ki?” deme sakın ha…

“Bir benle ne olur ki?” dediğin andan itibaren kim olduğunu unutursun aman ha…

Kim olduğunu unutmazsan, günü geldiğinde sosyolojik ve psikolojik çöküşün yerini önce yeniden diriliş sonra da med (yükseliş) alır…

Kim olduğunu unutmaman için önce yılgınlığa düşmemen, sonra da kim olduğunu yaşatman için, yani seni sende yaşatman için son demine kadar öğrenmeyi asla bırakmaman gerekir… Öğrenirken de benliğine (haksız dünyevi menfaatine) hoş gelen yanlışı değil, benliğine zulüm olan doğruyu öğrenmen gerekir her daim!..

Sonra da son nefesine kadar öğrendiğin o doğruları sosyolojik ve psikolojik savrulmanın, çözülmenin ve çöküşün eşiğine gelerek kim olduğunu unutmaya meyilli hale gelmiş insanlara yılmadan ve hiç yorulmadan anlat, anlat, anlat!..

Son nefesine kadar yılmadan ve hiç yorulmada anlattığın o doğruları psikolojik savrulmanın, çözülmenin ve çöküşün eşiğine gelmiş o insanlar dinlemiyorsa aman ha yılma, yılma, yılma…

O doğruları insanların dinlemediği her yerde onu ağaçlara, ağaçların dallarındaki kuşlara anlat, anlat, anlat…

O doğruları o ağaçların, dallarındaki o kuşların dinlemediği her yerde de onu taşlara ve kayalara anlat, anlat, anlat…

Yine de olmuyorsa; anlat o doğruları rüzgâra, alsın götürsün onu başka ellere… Bil ki vakti geldiğinde alır geri getirir onu torunlarına o rüzgâr, yılma, yılma, yılma…

Her zaman anlattığın o doğruların karşısında olanlardan değil, ona sessiz kalanlardan kork! Ama ne olur “Bir benimle ne olur ki?” deme hiç.

Alıntı: Hulusi Ütebay

Posted in Gündem | BİR BENİMLE NE OLUR Kİ? için yorumlar kapalı
Ağu 05

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

5 AğustosHırvatistan‘da Zafer Günü

1100 – I. HenryWestminster Abbey‘de yapılan taç giyme töreni ile İngiltere kralı oldu.

1583 – Humphrey GilbertKuzey Amerika‘daki ilk İngiliz kolonisini kurdu: Bugünkü Newfoundland.

1916 – Osmanlı İmparatorluğu‘nun I. Dünya Savaşı sırasında Süveyş Kanalı‘na düzenlediği İkinci Kanal Harekâtı sona erdi.

1960 – Burkina Faso (eski adıyla Yukarı Volta), Fransa‘dan bağımsızlığını ilan etti.

2016 – Ekim ayına kadar süren Etiyopya protestoları başladı.

Guy de Maupassant (d. 1850)

Neil Armstrong (d. 1930)

Marilyn Monroe (ö. 1962)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Ağu 05

BAŞKUMANDANLIK KANUNU

Başkumandanlık kanunu, Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Kütahya-Eskişehir Muharebelerinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nin Mustafa Kemal Paşa‘ya Türk ordusunun başkomutanlığını verdiği 5 Ağustos 1921 tarihli kanun.[1]

Mustafa Kemal, Kütahya-Eskişehir Savaşları‘ndaki yenilginin sorumlusu olarak kendisinin gösterildiğini ifade etmiştir. Bu zor günlerde hiç düşünmeden vatanın kurtuluşu için bütün sorumluluğu almayı kabul etmiştir.

Mersin milletvekili Hüseyin Selâhattin Köseoğlu Bey, mecliste Mustafa Kemal için “Ordunun başına geçsin!” görüşünü ortaya atmıştır.

Tartışmaların giderek artması üzerine 4 Ağustos 1921 tarihinde mecliste yapılan gizli oturumda Mustafa Kemal, kendisini destekleyen milletvekillerine teşekkür ettikten sonra meclis başkanlığına bir önerge vermiştir. Bu önergede TBMM’nin yetkilerini (yasama, yürütme) fiili olarak kullanma şartıyla başkumandanlığı kabul edeceğini bildirmiştir. 5 Ağustos 1921’de Meclis tarafından çıkarılan bir kanunla başkumandanlık yetkisi 3 aylık bir süreyle Mustafa Kemal’e verilmiştir.

Başkumandanlık Kanunu daha sonra üçer ay uzatılmıştır (30 Ekim 1921, 4 Şubat 1922, 6 Mayıs 1922). 20 Temmuz 1922’de Mustafa Kemal’in başkumandanlık yetkisi TBMM tarafından süresiz olarak uzatılmıştır. Bu yetkiyle Büyük Taarruz‘da ordunun başına geçen Mustafa Kemal Paşa’nın, Kurtuluş Savaşı’nda zaferin kazanılmasında çok büyük payı olmuştur.

Mustafa Kemal Başkumadanlık görevini 29 Ekim 1923’te cumhurbaşkanı seçilinceye kadar sürdürmüştür.

Kaynakça

1- “Mustafa Kemal’in Başkomutanlığa Getirilmesi 5 Ağustos 1921”. 14 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi.

2- 4. BAŞKOMUTANLIK YASASI (5 AĞUSTOS 1921) VE TEKALİF-İ MİLLİYE EMİRLERİ (7-8 AĞUSTOS 1921) (PDF). Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı. 18 Nisan 2019. ss. 106-107.

Posted in Gündem | BAŞKUMANDANLIK KANUNU için yorumlar kapalı
Ağu 05

MAÇ

MAÇ

İki Kayseri’li maç sahasının önünde köfte satarken birisi diğerine şöyle der.
– Ula Ehmet bir bilet al maçı öğren de gel, der.
Ehmet gider ve maçı öğrenüp gelir durumu Arkadaşına anlatır:
– 2 direk dikiyler, ortaya bir kabak koyiyler. 21 avanak peşinde koşiyler. 2 direğin arasına girince gool diye bağriyler, birde utanmadan kısa don giyiyler.

Posted in Fıkralar | MAÇ için yorumlar kapalı
Ağu 04

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

İnsanlığın, İlk Peygamber Âdem’in dünyaya geldiği günden günümüze kadar nasıl bir felaketlerle karşı karşıya kaldığını, insanlık tarihini, milletlerin tarihini dini kitaplar (Zebur, Tevrat, İncil, Kur’an)’dan öğreniyoruz.

Öğrendiğimiz bu bilgiler ışığında diğer canlılarında bazı felaketleri insanlarla birlikte yaşadıklarını görüyoruz.

Gördüğümüz ve öğrendiğimiz şekilde yaratılmış bütün canlıların bir BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ olduğunu anlıyoruz.

Bitkilerin kurumaması, kaliteli ürün vermesi, canlı ve yemyeşil olması için yani “BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİNİ” güçlendirmek amacıyla toprak tahlili, sulama, gübreleme, tarım ilaçları kullanma vb. pek çok konuda bitkilere yardımcı oluyoruz.

Hayvanlardan da yaralanmak için “BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİNİN” korunması gerektiğini bilerek yiyecek, içecek, barınma ve hayvan hastalıklarına yakalanmamalarına gayret gösteriyoruz. Hayvanlara da veterinerlerin desteği ile ilaçlar veriyoruz.

Aynı şekilde kendi “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZİN” düşmemesi için beslenmeye, barınmaya, strese girmemeye, hastalanmamaya azami dikkat göstermekteyiz.

Yukarıda yazdığım örneklerdeki bitkilerin, hayvanların, insanların yani canlıların “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ” olduğu gibi toplumlarında “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ” olduğunu acaba kaçımız düşünmekteyiz.

Biz necip Türk milletinin bir ferdi, bir grubu ve hatta Türk Milliyetçileri olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ” korumak, kollamak için cesaretle her türlü cefayı, her türlü ezayı, her türlü fedakârlığı göze almış durumdayız.

Türk Milleti’nin “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ” oluşturan değerler vardır. Bu değerler Orta Asya Hun Devlet’inden başlamak üzere bu günlere kadar gelmiştir. Ne zamanki “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ” çökmüş parazitler, mikroplar, hainler, düşmanlar, sırtlanlar gibi saldırıya geçmişlerdir.

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Türk’ün “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ” güçlendirme başarısını göstererek kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’ni “Muasır Medeniyet” seviyesine ulaştırmak gayreti ile ömrünü Türk Milletine adamıştır.

Türk’ün şu an itibariyle birinci derecede “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ” ORDU, TÜRK YURDU, TÜRK BAYRAĞI, İSTİKLÂL MARŞI, BAĞIMSIZLIĞIDIR. Sonrasında ise YAVRUKURDU, GELECEK NESİLLERİ, CUMHURİYETİN BÜTÜN DEĞERLERİ, YEDİDEN YETMİŞE BÜTÜN MİLLET ve özünden, yaratılışından, geninden gelen YİĞİTLİĞİ, MERTLİĞİ, BİRLİĞİ, DÜRÜSTLÜĞÜ, ADALETİ, SEVGİSİ, SAYGISI, HOŞGÖRÜSÜ, İYİLİKSEVERLİĞİ, YARDIMSEVERLİĞİ VB. DİR.

Son zamanlarda “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN” zayıfladığı ve mikroplara, parazitlere, yani hainlere, düşmanlara açık hale geldiği görülmektedir.

Bütün vatandaşlardan candan, yürekten istediğimiz “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN” güçlü olmasını sağlamalarıdır.

Suskun kalmak, bana ne demek, sorumluluk almamak, kısacası kaçmak, görevini yapmamak, tembellik etmek, hak ve hukuku savunmamak “BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN çökmesine sebep olur ki; bu Allah korusun Türk’ün Anadolu’dan atılması demektir, esaret demektir, yok olmak demektir. TÜRK’E, TÜRKLÜĞE İHANET DEMEKTİR…

HİÇBİR TÜRK’ÜN ASLA BÖYLE BİR LÜKSÜ YOKTUR.

Posted in Yazılarım | BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ için yorumlar kapalı