Nis 15

14-20 NİSAN ŞEHİTLER HAFTASI

14-20 NİSAN ŞEHİTLER HAFTASI

Aziz Şehitlerimizi Rahmetle, Minnetle, saygıyla Anıyorum.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun

Allah’a iman etmiş ve Allah rızası için din, vatan, millet, bayrak uğruna canını veren kişiye şehit denir. Şehitlik, İslam dininde peygamberlikten sonra gelen en yüce mertebedir. Bizim milletimizde bu mertebeye ulaşmak, vatanı ve milleti için canını vermek şereflerin en büyüğüdür.

Atalarımız bu toprakları vatan toprağı yapmak, buradaki insanların İslam inancını yaşamak, anlatmak, yaymak için yüzyıllarca uğraştılar. Pek çok kanlı savaşlara katıldılar. Pek çok kahramanlıklar gösterdiler. Bu topraklar da Türk vatanı ve İslam olmak ile şereflendi. Zamanın medeniyeti temsil eden camiler, köprüler, medreseler ve hayır yerleri imar ederek eşsiz eserler bıraktılar. Bu topraklara Türk Mührünü vurdular.

Daha sonra binlerce yıldır bizim olan, kanımızla suladığımız, Türk eserleri ile tapuladığımız bu topraklara göz dikenler oldu. Anadolu, parçalanan Osmanlı Devleti’nin elinde kalan son değerli toprağı da elimizden alarak, adeta yüzyılların intikamını almak istediler. Dört bir yandan, dönemin en ölümcül savaş makineleriyle üzerimize saldırdılar. Yıllarca savaşarak yorgun düşen bu millet, Türk Milliyetçiliği Ülküsü ve iman gücüyle, Mustafa Kemal’in ve silah arkadaşlarının öncülüğünde cesurca, bağrından çıkan dehalarıyla göğüslerini siper ederek bu cennet vatanı korumasını bildiler.

Posted in Gündem | 14-20 NİSAN ŞEHİTLER HAFTASI için yorumlar kapalı
Nis 14

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

14 Nisan:

1865 – ABD Başkanı Abraham Lincoln‘e suikast yapıldı, Lincoln ertesi sabah öldü.

1912 – İngiliz yolcu gemisi RMS TitanicKuzey Atlantik‘te bir buzdağına çarparak batmaya başladı.

1927 – İsveç‘in Göteborg şehrinde Volvo araç şirketi kuruldu.

1931 – İspanya‘da Kral XIII. Alfonso tahttan çekildi ve cumhuriyet ilan edildi.

2010 – İzlanda‘da Eyjafjallajökull yanardağı harekete geçti, oluşan kül bulutları Avrupa başta olmak üzere birçok ülkede hava ulaşımının aksamasına neden oldu.

Christiaan Huygens (D. 1629)

Vladimir Mayakovski (Ö. 1930)

Simone de Beauvoir (Ö. 1986)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Nis 14

MAKUL BİR DÖNÜŞ

MAKUL BİR DÖNÜŞ

Ârif bir insandır Cabi Efendi. Hakikati kitapta değil hayatın kendisinde bulanlardandır. Dama oynamaktan müthiş zevk almaktadır. Kendi gibi dama taşlarına tutkun bir arkadaşı da vardır: Ali Dânâ Efendi. Onunla bahçede oynadıkları oyunları, unutulmaz matları, hileleri, on saat yemek yemeden, su içmeden dama oynadıklarını hep hatırlamaktadır. Cabi Efendi’nin kendi ifadesine göre, “Damaya olan bu tiryakiliğinden dolayı çoluğunun çocuğunun iftirasına, doktorların garazına uğramış ve soluğu tımarhanede alıvermiş.”
İşte böyle bir adamdır Cabi Efendi. Ömer Seyfettin’in Mermer Tezgâh, Tütün, Dama Taşları, Makul Bir Dönüş Vb. Acaba Ne İdi? adlı bir tür, dizi hikâyelerinin kahramanıdır.
Değerli dostu Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin’in bu sevimli hikâye kahramanı ile ilgili şöyle demiş:
“Onun yarattığı tiplerden biri de Cabi Efendi idi. Bu bir ihtiyar eksantirik adamdır. Dama Taşları hikayesinde zavallı Cabi Efendinin çıldırıp tımarhaneye sokulduğunu anlatır. Birinci Cihan Harbi neticesinde eşya fiyatları birdenbire fırlayınca bir gün kendisine:
-Ömer senin Cabi Efendi akıllanarak tımarhaneden çıksa bu hayat pahalılığı karşısında ne yapar? dedim.
Ertesi günü bana enfes bir hikâye verdi: Makul Bir Dönüş.
İşte bizim de bu yazıda özellikle üzerinde duracağımız hikâye, Makul Bir Dönüş’tür.
Tımarhanede dört yıl ikâmet etmek zorunda kalan Cabi Efendi’nin artık akıllandığına kanaat getiren doktorlar onu tımarhaneden taburcu etmeye karar vermişlerdir.
Dışarı çıkma vakti geldiğinde doktorlardan biri Cabi Efendiye yardımcı olmak için bir lira borç para verir. Çünkü dışarıdaki hayat bu dört yıl zarfında, Birinci Dünya Savaşının getirdiği kâbusla da her bakımdan çok süratli bir şekilde değişmiştir.
Doktorun uzattığı kâğıt parçasını görünce “Bu ne?” diye şaşıran Cabi Efendi, bu durumu kendisinin akıllanıp akıllanmadığını ölçmek için yapılan bir oyun olduğunu zannetmişti. Halbuki memleket gerçekten ekonomik bakımdan iflas etmiş bir hâldeydi ve Cabi Efendinin bu durumdan zerre miktar haberi yoktu.
Dışarıya fırladı. Açık havada yürümeye başladı. Parke döşeli sokak tertemizdi. “Demek buranın belediyesi millî geleneği bozmuş!” dedi.
Fakat …Hayır belediyecilik anlayışında herhangi bir değişiklik yoktu. Esen çılgın bir rüzgâr sokakta fevkalâde büyük bir temizlik yapıyordu. İlâhi bir süpürge sayesinde çerçöp temizleniyordu.
Ya çarşı pazar ne haldeydi? Orada da durum dört yıl öncesine hiç benzemiyor aksine felaketleri oynuyordu.
Etrafında, üstü başı perişan adamlar, sararmış zayıf kadınlar, başıkabak çocuklar; sıra sıra dizilmiş boş dükkanlar, kapalı fırınlar. Sahip oldukları paranın değersizliği, akla hayale gelmedik yüksek fiyatlar, her şey ama her şey Cabi Efendi’nin aklını başından alıyordu. İstanbul onun bildiği İstanbul değildi artık.
Cabi Efendi’nin dışarıya çıkması hiç de iyi olmamıştı. Karşısına çıkan her tuhaf işin tımarhane idaresi tarafından hazırlanmış bir oyun olduğunu düşünmeye başladı. Asabı bozuldu. Muhakeme gücü azaldı. Hele bir kahvede oturup “Hâlis bir kahve, evet nohuttan değil gerçek kahveden yapılmış bir kahve…” isteyip yudumlarken pencere kenarındakilerin konuştukları onu iyice şaşırtmıştı. “Cihan harbi mi?… Otuz bu kadar devlet nasıl birbirine harp ilan edebilir?.. Yoksa tımarhaneler mi boşalmıştı?” Ona göre artık herkes aklını yitirmiş saçmalayıp duruyordu.
Bütün bu gariplikler karşısında dışarıda nefes alamayacak hâle gelen Cabi Efendi, sonunda Toptaşı Tımarhanesine geri döner ve doktora “Beni içeri tıkınız. Allah aşkınıza! Ya ben akıllanmamışım ya bütün dünya zırdeli olmuş.” diyerek yalvarır. 

Posted in Hikayeler | MAKUL BİR DÖNÜŞ için yorumlar kapalı
Nis 13

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

13 Nisan:

1111 – V. HeinrichKutsal Roma İmparatoru olarak taç giydi.

1909 – Osmanlı İmparatorluğu‘nda 31 Mart Vakası meydana geldi.

1919 – Amritsar KatliamıBüyük Britanya askeri birlikleri, Amritsar‘da 379 silahsız göstericiyi öldürdü.

1970 – Apollo 13, yerden 321.860 km yüksekteyken oksijen tanklarından biri infilak etti. Uzay ekibi 4 gün sonra başarıyla dünyaya döndü.

1975 – Lübnan İç Savaşı başladı.

Jean de La Fontaine (Ö. 1695)

Samuel Beckett (D. 1906)

Orhan Veli Kanık (D. 1914)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Nis 13

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

23 NisanTürkiye ve KKTC‘de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

1661 – İngiltereİskoçya ve İrlanda kralı II. CharlesWestminster Abbey‘de taç giydi.

1920 – Türkiye Büyük Millet MeclisiTürk Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara‘da kuruldu.

1967 – Sovyetler Birliği Soyuz uzay aracının ilk misyonu Soyuz 1Baykonur Uzay Üssü‘nden fırlatıldı.

1997 – Cezayir‘de Ömeriye Katliamı gerçekleşti: 42 sivil öldürüldü.

2005 – İlk YouTube videosu olan Me at the zoo sitede paylaşıldı.

William Shakespeare (Ö. 1616)

Bertil Ohlin (D. 1899)

Boris Yeltsin (Ö. 2007)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Nis 13

ARTIK ÜLKÜDAŞ DEĞİLİZ

ARTIK ÜLKÜDAŞ DEĞİLİZ…

Bir ömür huzurlu, bütünleşmiş bir Türkiye’nin hayalini kurup,mücadelesini verdik. En güzel yıllarımız zindanlarda geçti. Vatan yanacağına biz yanalım dedik. İslam’ı kullanmadık, onun yeryüzündeki temsilcileri gibi hareket etmedik, onu çıkar aracı yapmadık, başımızın üstünde taşıdık.

Milliyetçiliğimiz milletin değerlerinden fışkırmış, ona hizmet etmeyi hedef alan bir milliyetçilikti. Kavmiyetçilik diye bir şey tanımadık, kendimizi nasıl bildikse başkalarını da öyle bildik, ama milletimizin üstün meziyetleri olduğuna da inandık. Öyle olmasa zaferlerle dolu bir tarih yazabilir miydik?

İtikadımızca milliyetçilik bu milletin sigortasıydı, herkes sussa ve kaçsa da milliyetçiler bu ülkeyi ayakta tutup menziline ulaştıracak güç ve kudrete sahipti. Hep, “kimse yoksa biz varız” kararlılığında olduk, hiç kaç kişiyiz diye arkamıza bakmadık, inandığımız yolda yalnız olduğumuzu düşünerek yürüdük. Dostlarımız, ülküdaşlarımız, bozkurtlarımız vardı. Bugün geldiğimiz noktaya bakıyorum birçok yol arkadaşımızın kar gibi eriyip kaybolduklarını görüyorum. İdealimiz hiçbir zaman böyle bir Türkiye olmadı. Davamız şu veya bu liderin ihtiraslarına hamal olmak değildi. Bağlılığımız bir fikre, bir inanca, bir davaya, adaleteydi.

Ne yazık ki bütün bunlar mazide kaldı. Bozkurtluğun yerini mankurtluk aldı. Değer ölçülerimiz değişti, artık fikirdaş değil parti ve liderlerimize kul veya köle arıyoruz. Halbuki biz her türlü köleliği ve sahte Tanrıları reddetmek için yola çıkmıştık. Öyle bir hale geldik ki, dün şiddetle reddettiğimiz her şeyi bugün daha büyük bir şiddetle savunuyoruz. Hainleri kahraman, paçavraları bayrak yaptık. Sokaklarda paçavra taşıyanları seyrediyor, ay yıldız taşıyanları copluyoruz. Her fikrin, her ideolojinin kırmızı çizgileri vardır. Bizimde vardı ve Allah, bayrak, Vatan ve millet demiştik. Hepsi bir bir çiğnendi. Fildişili şarkıcı Tiken Jah Fakoly’nin “Artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor” diye güzel bir şarkısı var, şöyle diyor:

“Artık hiçbir şey şaşırtmıyor beni/

Herkesten her şeyi bekliyor olmak/

Artık takmıyorum da eskisi gibi/

Zor bu zamanda kendin kalmak”

Evet hiçbir şey artık beni de şaşırtmıyor. Hainle kahramanın, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın karıştığı bir çağ yangını yaşıyoruz. Eskiden birbirimize tutunacak dostlarımız vardı, şimdi tutunacak dal kalmadı. Maskeler düştükçe ne kadar aldatıldığımızı görüp isyan ediyorum. İşin kötüsü birçoklarıyla artık ülküdaş değiliz. İslamcı maskeli hain görmüştük, sol maskeli görmüştük, milliyetçi maskeli ajanlar da gördük. Artık demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü,

Haine hain demeyenlerle ülküdaş değiliz.

Alıntı: İsmail Türk

Posted in Gündem | ARTIK ÜLKÜDAŞ DEĞİLİZ için yorumlar kapalı
Nis 12

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

12 Nisan:

240 – I. ŞâpûrSasani hükümdarı oldu.

1861 – Amerikan İç SavaşıFort Sumter Muharebesi başladı.

1932 – Sonradan Türk Tarih Kurumu adını alacak olan “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” kuruldu.

1961 – Yuri GagarinVostok uzay aracıyla uzaya çıkarak Dünya yörüngesinde turunu tamamladı.

1981 – İlk uzay mekiği olan Columbia Uzay Mekiği uzaya fırlatıldı.

Jan Tinbergen (D. 1903)

Abdülhak Hamit Tarhan (Ö. 1937)

Franklin D. Roosevelt (Ö. 1945)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Nis 12

ALTIN SÖZLER

ALTIN SÖZLER

* “Susan insanı ezik ya da dili yok sanmayın. Terazi var, tartı var, her şeyin bir farkı var. Bazıları saatli bomba gibi sadece zamanı gelince patlar.” Charles Bukowski

* “Karakter bir ağaç gibidir ve şöhret onun gölgesidir. Gölge olduğunu düşündüğümüzdür; Karakter yani ağaç ise gerçeğin kendisidir.” Abraham Lincoln

* “Mutluluğun ne olduğunu öğrenmek istiyorsan bir çiçeğe, bir kuşa, bir çocuğa bak; onlar yaşamın kusursuz canlı resimleridir.” Anthony de Mello

* “Tatlı dilli der ki: Ağzımdan çıkan sözün tadına ilk ben bakarım; acı ise yutar, tatlı ise servis ederim

* “Bir insanın değeri bayağı kesire benzer. Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zanneder. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır.” Lev Tolstoy

* “Altın ile kurşun arasında sadece üç proton fark var. Biri 82 biri 79 protondan oluşuyor. Kurşundaki üç proton fazlalığı attığınızda altın oluyor. İnsanlık da geçmişinden gelen yüklerden, ön yargılardan, korkulardan arındığı anda altın olacak.” Stefano D’Anna

Posted in Atasözleri Vecizeler | ALTIN SÖZLER için yorumlar kapalı
Nis 11

TARİHTE BUGÜN

TARİHTE BUGÜN

11 Nisan:

491 – Flavius AnastasiusBizans imparatoru oldu.

1814 – Fontainebleau Antlaşması imzalandı.

1908 – Alman zırhlı kruvazörü SMS Blücher, denize indirildi.

1920 – Meclis-i Mebûsan kapatıldı.

1970 – Apollo 13ABD‘nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi‘nden uzaya fırlatıldı.

John O’Hara (Ö. 1970)

Ümit Kaftancıoğlu (Ö. 1980)

Alessandra Ambrosio (D. 1981)

Posted in Tarihte Bugün | TARİHTE BUGÜN için yorumlar kapalı
Nis 11

EŞEK, YİNE EŞEK!

* * *

En lüks mağazadan kıyafet aldım

Adam olsun diye kurslara saldım

Boş yere aldanıp hülyaya daldım

Eşek, yine eşek, adam olmadı

* * *

Eşekçe davranır hırpalanırdı

Ünlü kişilerden çoğu tanırdı

Tam ümitlendiğim anda anırdı

Eşek, yine eşek, adam olmadı

* * *

Ahırdan çıkardım, saraya kattım

Yularını alıp kravat taktım

Tereyağı, süt ve bal ile baktım

Eşek, yine eşek, adam olmadı

* * *

Modern cihazlarla eğittim onu

Döktürdüm üstüne her tür losyonu

Neye varacak ki sıpanın sonu

Eşek, yine eşek, adam olmadı

* * *

Kenan Şhbaz

Posted in Şiirlerim | EŞEK, YİNE EŞEK! için yorumlar kapalı